Tekrar Olabilir mi

Hüsrana uğramış hayallerimi ben bu sayfalara buruk cümlelerle döksem içim nefes alacak mı acaba?

Kırık kalbimi çivi misali tamir etmeye çalışsam acaba onarabilir miyim? Yüzündeki hüzne bir rüzgâr değse tebessümüm geri gelir mi?

Dalıp dalıp giripte çıkmaya çalıştıkça batmaktan kurtulabilir miyim bu karanlık kuyudan?

Akıttığım gözyaşlarımın ardından armağan olarak gülüşlerim gelir mi? Suskunluklarımın ardına sakladığım ümitlerimi söylersem tekrar hayallerle dolar mıyım acaba?

Hep bardağın boş tarafının diğer ucunun dolu olduğunu söyleyenlere sorsam benimde dolu tarafımı gösterenler olur mu acaba?

Dinlediğin ney sesini özlediğimi söylesem tekrar duyabilir miyim o esrarengiz güzel sesi?

 Dışarı çıkınca her zaman gidip oturduğum bankın hemen yanındaki papatyalara dokunabilir miyim?

Bunca ağır yaşanmışlıkların ardından tekrar ayağa kalkabilir mi şu harap kalbim…

Acılarım toplayıp bir eskiciye satsam alır mı karşılığında bana yaşama sevincimi bir iki saatte olsa geri verebilir mi?

Sabahları duymaya alışkın olduğum simitçinin sesini duyabilir miyim?

Onca bana bakan gözlerin yalnızca birinin beni görmesini istesem görebilir mi?

Açıp semaya ellerimi dualarımı ettiğim onca saatleri saymasak rahat olduğum başka bir yer var mı diye söyleyecek bir söz duyar mıyım?

Özlemini varlığını bilmediğim o sıcacık sarılıcına hasret olduğum baba kokusunu bir kez gösterecek birileri var mı diye baksam görür müyüm?

Saçlarıma düşen akları gördükçe yaşadıklarımın ağırlığının yerine onlara bile sevinecek bir mutluluğum olabilecek mi?

Sahi onca şey biriktirmişken ben şu küçücük yüreğimde ben kimim nerdeyim ve nerde durmalıyım?

Ben var mıydım yoksa yaşayan bir beden miydim?

Çalınan onca ümit hayal varken ben kalkabilir miydim, yoksa çekip gitmeli miyim?

Denizdeki sislere rağmen yönünü kaybetmeyen bir geminin kaptanı olabilir miyim?

Ben yönünü kaybeden bir benden iken nasıl kalkıp yön alacağımı söyleyen birileri var mı?

Onca iz varken ruhumun derinliklerinde beni bağlayacak bir ruh bulabilir miyim acaba?

Tükenmişken, dağılmışken onca şeye rağmen bu kalbi toparlayabilir miyim?

Şairin dediği gibi acılar insanı olgunlaştırır. Beni de olgunlaştırdığı için mi ben bu haldeyim?

Uçurumun kenarında bana bakan dalı tutsam acaba yaşayabilir miyim? Denemeli miyim acaba kendime bir şans daha vermeli miyim?

Alarmın sesiyle kendime geldim bunca sözleri söyleyen yaralayan ruhumun ne kadar acı çektiğini görünce toparlamanın zamanı geldiğini anladım…

Şuan bu satırları yazarken yeniden hayata tutunup da hayallerim olduğunu unutmadan çabaladığımı gördüm. Geçmişle rüyamda hesaplaşmıştım ve artık daha mutluyum ve gülümsemeyi öğrendim. Acılarımı bile seviyorum artık.

Her şeye herkese inat dimdik ayaktayım. Bana yaşatanlar ise kendileriyle hesaplaşma peşindeler. Onları Yaradan’ın takdirine bıraktım.

Ben yalnızca GÜLÜMSÜYORUM :)…