Karışığım darmadağınığım hüznüm yüzüme vuruyor. Asabi agresif lanet bir şey oldum çıktım. Görmüyor duymuyor hissetmiyorum. Buz parçası gibi sert ve katıyım. Yüreğim doldu taştı artık onu toparlayamıyorum…
Dağınıklığımı topladıkça her gecen gün daha dağılıyorum ve kendime yetişemiyorum…
Boğucu hava değil benim aslında yağan yağmur değil gözyaşlarım. Mevsimin kış oluşu içerinin sıcaklığı beni ısıtmıyor. Üşüyorum kafamı toplayamıyorum. Turnaların göç zamanı geldi ve geçti beni burada bıraktıkları onlara da kızgınım. İçtiğim suya dahi öfkeliyim. Ben ne oldum böyle kendimi anlatamıyorum. Sahte bir gülümseme ve ablak bir surat görüyorum hep karşımda…
Şimdi durdurmaya çalışsam da kendimi durduramıyorum ne yazık ki…
Şimdi tam sırası hikayemi yazmamı beklide…
Seher AK