Gerçekler vardır elbet ama onu şekilendiren bir odak noktasına bırakan yine bizler değil miyiz
işin en tuaf yanı da burası değil mi?
ve;
o gerçekleri asla değiştiremeyiz …
aldığımız her nefes bir umut aşılayacağı yerde ,
ne denli ağır gelir. o nefes insana en çok acılarda kıvrandığımız da anlarız umudun boşa gittiğini
yanan içini bir nebze ısıtacak ufacık bir kırıntı umut olmayışı da cabası üstelik
sonra kalkıp yürümek istersin
ama:
gölgeni takip etmeye çalışırsın kaybolan yönünü bulmak için ama nafile o da yanlış yöne gidiyordur.
hissizlik ne denli zor gelir o zaman
umudu; kaybedenler acıyı , gerçeği birbirine karıştırmakla kalmayıp her şeyi yitirmişsin dir.
kalbine değecek bir şey kalmamıştır.